Saturday, December 16, 2006

Diriliş 1



Yıl:1007 İnsan oğlu,kabilelerine sahip çıkamaz olmuştu.Çocuk kayıpları artmış,cinayet,yemek içmek kadar sıradan hale gelmişti.Zenden dağlarında yaşayan kabilelerin başkanları toplandılar ve bir karara vardılar.Bu sapıtmışlığın sorumlusu,Çehna kavmiydi.Gittikleri her kabileye,uğursuzluk ve ölüm getirmişlerdi.Artık,ortadan kaldırılmalıydılar.Yoksa dünya,sonsuza kadar huzur bulamayacaktı.
Başkanlar yok etme kararı alırken,Çehna,Kandaşları tapınağa çağırdı.Kandaşlar,birer birer,uğursuz tapınağın dik merdivenlerini tırmanmaya koyuldu.Tepeye vardıklarında peygamberlerine selam durdular.Çehna 1.kandaşa döndü: -Ey kandaşların başı!Bu gün bana ne sunacaksın? -Kan!Kan!Kan diye bağırdı birinci kandaş.Çehna gülümsedi. -Ya siz yardımcılar?Yedisi bir ağızdan bağırdı. -Kan!Kan!Kan.Çehnanın gür sesi tapınağın günah dolu duvarlarında yankılandı. -Yüz yıllar boyunca günahlarımızı topladık.Ve siz,hep halkımı doğru yönettiniz ve yanımda oldunuz.Şimdi yine yanımda olacaksınız.Başkanlar bir karara vardı.Beklenen gün bu gündür.Size bin yıl sonra,yeniden diriliş sözü veriyorum.Şimdi kavmime gidin.Anlatın.Yapılması gerekeni yapın. Kandaşlar,siyah cüppelerini yere sürüyerek yola koyuldular.
Ertesi gün Zenden dağları,Çehna kavminin toplu inteharını konuşuyordu.Artık rahat bir nefes alabilirlerdi.Dünya yeniden huzur bulacaktı...
Yıl:2007 Uçsuz bucaksız bir vadinin ortasındaydı.Ve uzun zamandır onunla konuşan ses,yine konuştu."Artık vakit geldi"diyordu."Demirciye git.Cesuru bul.Sizin çocuğunuz,dünyanın kaderini değiştirecek."Hayal "Kimsin sen" diye bağırdı."Beni korkutuyorsun." Birden olduğu yer sarsılmaya başladı.Toprak yarılıyor ve dev yarıklar,etrafını çevreliyordu."Dur artık" diye bağırıyordu Hayal."Benden ne istiyorsun".Korkunç sesin sahibi"Sana demirciyi bul dedim" diye bağırırken,Hayal,terden sırılsıklam olmuş yatağından,çığlık atarak fırladı.Yıllardır,birbirine benzer aynı rüyaları görüyordu.Bunun bir anlamı olmalıydı."Söylediğini yapıcam" dedi kendi kendine."Demirciyi bulup,neler olduğunu öğrenmem lazım."Demircinin yerini yıllardır biliyordu.Nasıl olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu ama,biliyordu işte.Alel acele giyinip,Zenden dağlarının eteğindeki,küçük kasabaya doğru yola çıktı.Demircinin dükkanını eliyle koymuş gibi buldu.Paslı,çelik kapıyı iterek,tozlu,demir kokan dükkanın içine ilerledi.Derinlerde,dövülen demirin çıkardığı ses yankılanıyordu.Sesin geldiği yöne ilerledi.Yaklaştıkça,kalbi yerinden çıkacakmış gibi hızla çarpmaya başlamıştı.Kaderini değişterecek birşeye yaklaştığını,iliklerine kadar hissedebiliyordu.Sese varmasına,yalnızca bir iki adım kalmıştı.Köşeli duvarın hemen arkasındaydı.Artık o demirin çığlığı,beyninden geliyordu sanki.Köşeyi döndü ve Cesur'la gözgöze geldiler.Kalp çarpıntısı hat safadaydı artık........



Yazar : Tuba Sapan

Tarih : 16.12.2006

No comments: