Monday, December 18, 2006

BİR KAÇ HAFTA İÇİNDE YENİ STİLİMİZE KAVUŞUYORUZ

GERİ DÖNÜYORUZ....ÇOK YAKINDA GÜNCELLEMELERİMİZLE,YENİ FİLM VE HİKAYELERİMİZLE GERİ DÖNÜYORUZ


OLİVİA
Karanlık ve boş sokakta,bir hayalet gibi süzülüyor.Eski sokak lambaları,etrafındaki koyu gölgelerin,ne olduklarını ve nereye koştuklarını anlamasına yetecek kadar parlak değil.Ağır olan adımları,gölgeler çoğaldıkça,giderek hızlanıyor.Çok az kaldı.Şu köşeyi dönünce herşey sona erecek.Bunu hissediyor,o köşenin ardında birşey var.Onu hem ürküten,hemde güven duymasını sağlayan birşey.Şimdi yalnızca bir iki adım kaldı.Bir kaç saniye sonra huzura kavuşacak.Tam o sırada arkadan birisi adını haykırıyor.Bu ses,bu kadar tanıdık olmasa,asla arkasına dönüp bakmazdı.Ama o ses...Çok özlediği birinin sesi.Ağır ağır arkasını dönüyor.Ve şimdi karısı karşısında.Tanrım!Hala,eskisi kadar güzel.Hatta belki,daha da fazla.Fakat,hala farkedemediği,bir değişiklik var karısında.Öyle ya,ne bekliyordun ahmak herif.Öleli bir yıldan fazla oldu.Değişmiştir elbet.Ama öylesine canlı ki.Kadının,dolgun dudaklarının arasından,zor anlaşılır bir sesle,iki kelime dökülüyor."Seni özledim".Adamın,gözlerinden kurtulan,bir iki damla yaş yanaklarından süzülüyor.Kadının kollarının arasına atıyor kendini."Tanrım!Bende seni özledim tatlım.Seni öldün sanıyordum.Nasıl korktum,bilemezsin."Adamın konuşması,hıçkırıklarla kesiliyor.Kendini toparlayıp,konuşmayı sürdürüyor."İşten eve geldiğimde,sen,karnında bebeğimizle,camın kenarındaki,sallanan sandalyede oturuyorsun.Güneş saçlarını aydınlatırken,ne kadar güzel olduğunu düşünüyorum.Fakat...Birden birşey oluyor.Korkunç birşey.Birden,yüzün değişmeye başlıyor.Ve "O" oluveriyorsun."O" nun çılgınca bakışları,beni deliye çeviriyor.Kirli elleriyle,karnını okşuyor."Bana söz vermiştin."diyor."Eğer bana birşey olursa,asla başkasını sevmeyecektin.Ama sen ne yaptın.Öleli bir kaç yıl olmuştu ki,bu kadınla evlendin.Şimdi birde bebeğiniz olacak.Tabi ben izin verirsem."Çılgınca gülümsüyor.Hissediyorum,sana ve bebeğimize birşey yapacak.Bir çığlık atarak,masanın üzerindeki,ekmek bıçağını alıyorum."O" na dönüşen sana "Karımı ve oğlumu rahat bırak" diye bağırırken,çılgınca bıçağı saplıyorum.Belki de milyonlarca kez.Ve...ve gözümü açıp baktığımda,"O" gitmiş.Ve sen kanlar içinde,yerde yatıyors..." Kadın,işaret parmağını dudaklarına götürerek "şiiişşşt" diyor müşvik bir sesle."Artık,hepsi geçti.Ben seni,beni öldürdüğün için affettim.Şimdi sende,kendini affetmelisin."Adam,korkudan yerinden fırlamış gibi gözüken,gözlerini,kadına dikiyor."Şimdi bana sıkıca sarıl" diyor kadın."Ama çok sıkı".Kadın inanılmaz bir güçle,adamı sıkıyor.Adam artık nefes alamıyor.Ve o anda birden,karısındaki değişikliği farkediyor.Karısının,ela gözlerinin olması gereken yerde,siyah,dipsiz çukurlar var.

"No 6-14 te,bir A4 kodu tespit edildi."
Adam kurtulmak için çırpınırken...
"009060 no lu hasta msc1 tedavi odasına"
...kadın onu dahada sıkıyor.Biraz daha sıkarsa,öleceğim diye düşünüyor...
"Şok tedavisi için geri sayım.10-9-8..."
Kadın çıldırmışçasına kahkahalar atıyor...
"3-2-1 şimdi."

Otuzlu yaşlarda ki,009060 no lu hasta,göğsünde yoğun bir sancıyla uyandı.Bir an için,nere de olduğunu anımsayamasa da,başında,ellerinde şok aletleriyle ona bakan,(bir yüz ifadeleri olsa,şaşkın bakacaklardı.) iki 2043 yapımı,eski model android,hafızasının yerine gelmesine yardımcı oldu.Oldukça yıpranmış bu androidlerden biri "Hasta,msc1 tedavi odasına götürülmeye hazır."dedi.Diğeriyse "Anlaşıldı" diyerek onayladı.Adam "Hayır" diye bağırdı."Msc olmaz.Ben iyiyim.Yalnızca bir kabustu.Hepsi bu.Siz lanet yaratıklar,bunu anlayamıyormusunuz."Androidlerden biri(aynı yıl yapılmış olmalarına rağmen,diğerinden çok daha eski duruyordu.) "Komut olumsuz"dedi."Hasta 009060 direnirse,uyuşturucu iğne yapılması konusunda onay bekliyorum."Kulak vazifesi gören,komik çıkıntıya yerleştirilmiş mikrofondan,tiz bir ses duyuldu."Uyuşturucu iğne onaylandı."

Hayır,009060 nolu hasta,zorluk çıkartmadı.Bu gelişmiş akıl hastahanesine kapatılalı,bir yıl olmuştu.Artık,neye zorluk çıkartıp,neye çıkartmayacağını,çok iyi öğrenmişti.Ruhsuz yaratıklar tarafından,odasına geri konduğunda,adım dahi atamayacak kadar,bitkin durumdaydı.Yatağına ulaşamadan,olduğu yerde,yığılıp kaldı.Ayıldığında da,küçücük penceresinden görünen,kızıl gök yüzüne bakarak,altı,yedi saat kadar uyuduğunu düşündü.Ayağının dibine bırakılmış,yeşil renkli,ne olduğunu bilmediği ve asla öğrenemeyeceği,tavuk tadını andıran,iğrenç görünüşlü yemeğini iterek,onlara kendilerini geliştirmeleri için verilen bilgisayarının başına geçti.Bu iğrenç yerdeki,en güzel şey,bu bilgisayardı.Ona Olivia adını vermişti.Daha önce,tüm makinalardan,nefret ederdi.Nede olsa,bilgisayarlar,gelişmemiş android ler demekti.Yani Olivia ile tanışana kadar öyle düşünüyordu.Oysa Olivia farklıydı.Onu anlıyor,dinliyordu.Hatta onunla konuşuyordu bile.Kimse inanmasa da Olivia'nın duyguları olduğundan emindi.Nasırlaşmış parmaklarını,tozlu monitörün üzerinde gezdirdi."Uyan tatlım.Ben geldim".Monitör,yavaş yavaş,gözlerini açıyormuş gibi aydınlandı.Ekranda,silik bir yazı belirdi."Bu gün nasılsın dostum"009060 no lu hasta,tam delilere yakışacak bir biçimde sırıttı.Parmaklarını,klavyeye götürüyordu ki,artık adını unuttuğu,009043 no lu hastanın,ona seslenmesiyle,kötü bir iş yapmak üzere olan,yaramaz bir çocuk gibi,ellerini geri çekti.Artık,kendi adını bile hatırlayamıyordu.O 009060 no lu hastaydı.Hepsi bu."Hey dostum"dedi 009043."Bu sefer ki planım,gerçekten kusursuz.Artık,bu delikten kurtulacağım.Belki de,hala yeşilliklerin olduğu söylenen,o gizli bölgeyi bulurum.Sen hiç yeşillik gördünmü?"009060 "Hayır"der gibi,başını,iki yana salladı."Ama annem görmüş.Cennete benzediklerini söylerdi."009043 "Ne dersin dostum,benimle gelmek,istermisin?Birlikte yeşillikleri bulabiliriz."Adam acı bir şekilde iç çekerek"Sen delisin derim."dedi.009043 "EE ne var bunda.Hepimiz deliyiz.Bunun için buradayız.Hadi bu delikten,sonsuza kadar kurtulup,cenneti bulalım."009060 acı bir kahkaha attı."Asıl,buradan çıkmayı denersek,cenneti boylarız.Ayrıca,57. planın içinde kusursuz demiştin.Ama sonunda,bu koğuşta,msc2 yi gören,tek insan olma,şerefine eriştin.Üzgünüm dostum.Benim keyfim yerinde.Tabi sen,kademe atlayıp,msc3 üde görmek istiyorsan,devam et."Birden 009043 ün gözleri,korkuyla irileşti."Bunu sakın,bir daha söyleme.Msc3 artık yok.Onu kaldırdılar.O...o olaydan sonra."Ellerini,sinirli bir şekilde,sallayarak konuşuyordu.009060"Tamam,tamam msc3 yok.Hadi yat,uyu.Beni de,rahat bırak."009043,kendi kendine söylenmeye devam ederek,yatağına uzandı.009060 ise,Olivia ile sohbetine geri döndü.O gece,uzun,uzun sohbet ettiler.Yatağına uzandığındaysa,msc1 in hala süren etkisiyle,hemen sızıverdi.

Gözünü açtığında,ilk önce,hayal gördüğünü sandı.Oda karanlık olduğuna göre,hala geceydi.Karşısında "O" duruyordu.Çığlık atmaya çalıştı.Fakat sesi,boğazında düğümlendi."O" oradaydı.İlk karısı Ayda,bomboş,fakat kin dolu gözlerle,ona bakıyordu.Adam "Sen...sen gerçek değilsin"diye kekeledi.Kadın,yüzündeki,artık hiçte dudağa benzemeyen,biçimsiz yarıklarla,sırıttı."Ah,emin ol,gerçeğim bitanem.Bana söz vermiştin.Ben,ölüm döşeğindeyken.Benden başkasını,asla sevmeyeceğine söz vermiştin.Ama sözünü tutmadın.Siz erkekler,asla verdiğiniz sözleri tutmazsınız."Adam,inanılmaz bir öfkeyle,yerinden fırladı."Öcünü aldın.Bu tutulmamış söz,gencecik bir kadının ve doğmamış çocuğumun hayatına mal oldu.Artık,neden beni rahat bırakmıyorsun?"Kadın öfkeyle "Asla" diye bağırdı."Ölene kadar,peşinde olacağım."Ellerini,adamı boğacakmış gibi açarak,üstüne atladı.Artık,boğuşuyorlardı.Adam,bir taraftan çığlıklar atarken,bir yandanda,androidlerin seslerini duydu.Daha eskiymiş gibi görünen,"Kırmızı kod.009060 no lu hasta için msc...hazırlansın.Adam,son söylenenleri işitemedi.Çılgın gibi boğuşuyordu.Bir ara,kendini toparladı ve artık odada yalnız olduğunu farketti.Kadın gitmişti.Androidlerse,giderek yaklaşıyorlardı.Tanrım!Kırmızı kodmu demişti o.Kırmızı kod,şu ana kadar,yalnızca bir kişi için verilmişti.Oda,msc3 e gönderilmeden önceydi.Msc1,onları en derin korkularıyla yüzleştiren,bir tür tedavi programıydı.Sinir uçlarına bağladıkları,halüsilasyon yaratıcısı.Msc1,2 ve 3,şu ana kadar yapılmış,en gelişmiş androit tarafından yaratılmıştı.Oxi,yarı insan bir makinaydı.Ve bu tımarhanenin yöneticisiydi.Msc2 yi tek gören 009043,bunun konusunu bile asla açmamış,msc3 ü gören tek hastaysa,içeride olanları anlatacak kadar çok yaşamamıştı.Msc3 ten çıkarıldığında,kafası bir kavun gibi,patlamış durumdaydı.Ve şu anda,odaya yaklaşmakta olan androidler,kırmızı koddan,yani kafa uçuran msc3 ten bahsediyorlardı.009060,olanlara inanamıyormuşçasına,etrafına bakındı.Bu sırada,iki android,odaya daldılar.Daha yeni gözüken,odada hiç ellenmeden duran,yemek tepsisini eline alarak,adama döndü."Oxi,bu gün,başka yemek yemenizi yasakladı.Yarın,msc3 programı için,hazır olmalısınız.Oxi'den iletilmesi gereken bir mesaj_Karabasan ve kabuslarınızdan kurtulmanız için,msc3 ün,şart olduğuna karar verdim.Zorluk çıkarmayacağınızı umarım._"Son iki cümle,androidlere ait,boğuk,metalik sesle değilde,Oxi'nin insanımsı,fakat soğuk sesiyle yankılanmıştı.Androidler,odadan çıkarken,009060,arkalarından öylece bakakaldı.Sonrada,irileşmiş gözlerini,ona şaşkın şaşkın bakarak,neler olduğunu anlamaya çalışan,009043 e çevirdi."Hazırlan.Bu yarın sabah gidiyoruz."009043 hiçbirşey sormadan,evet anlamında başını salladı ve hazırlıklara koyuldu.

009060 Olivia'nın başına geçti.Kısık bir sesle"Sende duydunmu?"dedi."Beni,msc3 e gönderecekler.Hayır,buna asla izin vermeyeceğim."Ekranda beliren yazıyı okuyunca,009060,rahatlayarak,yüzünde,yine o delice sırıtış olduğu halde,arkasına yaslandı.Ve ekrandaki yazıyı,yüksek sesle tekrarladı."Sabah kurtulacaksın,bana güven."Evet güveniyordu.Hemde kimseye güvenmediği kadar.

009060 ve 009043 gece yarısı,televizyon odasında,planı tekrar gözden geçirmek için buluştular.İkiside çok gergindi.Sabah,androidler,009060 ı,msc3 e götüreceklerdi.Msc3 odasının kapısı kilitlenip,program başlamaya hazır olduğunda,Olivia,devreyi içten çökertecek,program çalışıyor gibi gözükmesine rağmen,çalışmayacaktı.Programdan çıktığında,onun baygın olduğunu sanan,androidleri atlatması çok kolay olacaktı.Çöp boşaltım bölümünde,009043 le buluşacak,boşaltım sisteminden bahçeye ulaşacaklardı.Buraya kadar herşey yolunda gitse bile,bahçe kapısını geçmeleri imkansızdı.Bahçe duvarları,yanına yaklaşan her canlıyı,binlerce parçaya bölebilecek,bir sistemle güçlendirilmişti.İşte burada söze,009043 karıştı.Heyecanla,elinde tuttuğu disketi kaldırıp,salladı."Hala biz,onlardan daha zekiyiz." "O nedir?"diye sordu 009060.009043 ün yüzüne şimdi,sinsi bir gülüş yayılmıştı."Bu bebek,bahçe duvarlarının sistemini çökertecek programa sahip.Yani dostum,sen bizi bahçeye kadar çıkar,gerisini bana bırak."Adam,şaşkınlıktan dili tutularak,bakakaldı."Onu nerden buldun?" "Ben yazdım.Bununla uğraşacak,bol bol vaktim olduğuna emin olabilirsin."Sonra iki adam,birbirlerine bakıp,tam da kendilerine yakışacak şekilde,delice gülmeye başladılar.

Sabahın ilk ışıklarıyla,009060 yatağından kalktı.Zaten hiç uyumamıştı.Bütün gece,yeşilliklerle dolu o yer,gerçekten varmı diye,düşünüp durdu.Şimdi penceresinden dışarı bakarken,androidlerin,yaklaşan ayak seslerini duyabiliyordu.009043 no lu hastayla,birbirlerine bakıp gülümsediler.Bu andan itibaren,herşey çok daha farklı olacaktı.Androidler,onu kollarından kavrayıp,götürürken,özgürlüğüne doğru yola çıktığını biliyordu.Olivia onun yanındaydı.Ve o yanında olduğu sürece,hiçbir şeyden korkmazdı.Çünkü Olivia,onu dinliyordu.Ve kimse inanmasada,duyguları vardı onun...

Msc3 odası,kızıl gezegenden çıkarılan,redmetal madeninden yapılmıştı.Odanın içi,tuhaf bir losyon ve yanık et kokuyordu.Bir kaç dakika içinde,tuhaf losyon kokusunun nerden geldiğini anladı.Gelişmiş,dişi bir android,sinir uçlarını belirleyip,yeşil yapışkan bir sıvı sürdü.Kuruyup,donmasını bekledikten sonra,üstlerine kabloları yerleştirdi.Karşıdaki,program bilgisayarında,bir an için,olivia'nın yüzü belirip kayboldu.Demek buradaydı.Şimdi kendini,bu iğrenç yeşil sıvılara rağmen çok iyi hissediyordu.Boş odanın içindeki hoparlörlerde,Oxi'nin sesi yankılanmaya başladı."009060 no lu hasta.Buraya yatırıldığınızda,karabasan ve real kabus şikayetleriniz vardı.Tedaviye başlayalı,bir seneden fazla olmasına rağmen,sizde,hiçbir gelişme gözlenemedi.Taktir edersiniz ki,dünyanın kimyasal yok oluşundan sonra,yaşam alanlarımız,oldukça kısıtlandı.Ve birleşik konsey,yalnızca,tamamen sorunsuz,hiçbir hastalığı olmayan insanların bu kısıtlı alanları hakettiğini düşünüyor.O yüzden,hakkınızda yok etme kararı alındı.Bu fedakarlığa gösterdiğiniz anlayış için teşekkürler."009060 duyduklarına inanamıyordu.Demek buradaki tüm hastalar,eninde sonunda bu sona ulaşacaktı.Neyseki,endişelenmesine gerek yoktu.Bir kaç saat içinde,bu iğrenç yerden kurtulmuş olacaktı.009043 ve Olivia ile beraber cennetlerini bulmak için,yola çıkacaklardı.Son hazırlıklar tamamlanırken,Oxi'nin soğuk sesi tekrar yankılandı."009060 no lu hasta,son olarak,seni sadık yardımcım Olivia ile tanıştırmak istiyorum.Gerçi,sen onu,çok yakından tanıyorsun zaten."009060 karşıdaki monitöre,dehşetle baktı.Olivia'nın,güven dolu gülümsemesi,şimdi ona çok donuk ve metalik görünüyordu.Monitörde ki yazıyı okurken,kendini tam bir salak gibi hissediyordu.Oysa dün gece,009043 "Hala biz onlardan zekiyiz" demişti.Ne acı bir komedi.Monütörde"Elveda 009060.Seninle tanışmak bir zevkti." yazılıydı.Oxi ve Olivia,programı başlatmak için,geriye doğru sayarken,009060 no lu hasta,bu dünyadan gittiğime,gerçekten üzülmelimiyim diye düşünüyordu.Belki de gerçek cennet,yeşilliklerle dolu o gizli bahçe,bu dünyadan çok çok uzaklarda bir yerlerdeydi.

009043 no lu hasta,saatlerce,çöp boşaltım ünitesinde bekledikten sonra,ümidini kaybedip,odasına döndü.Masasının üzerinde,eski model bir bilgisayar duruyordu.Bu Olivia'ydı.Hemen başına oturup,ona neler olduğunu sordu.Olivi,bir makinada olması imkansız bir şekilde,üzgün gözüküyordu.Solgun monitörün camında olivia'nın sözleri belirdi."Yapamadım.Onu kurtaramadım.Hepsi benim suçum."009043,bir anda olivia'ya inanılmaz bir yakınlık duydu.Onunla iyi dost olacaklardı.Hemde çok iyi...
Yazar:Tuba Sapan
Tarih:16.12.2006

1 comment:

somber said...

Birkaç hafta? Bana sanki neredeyse 2 ay olmuş gibi geldi :)))